1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla bir çok ilde eylemler yapan Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, iktidara “savaş politikalarına son vermeye”, halklara ise “Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz. Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var!” çağrısı yaptı.
Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla bir çok ilde basın açıklamaları yaptı.
İSTANBUL
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy Rıhtım’da eylem yaptı. Eyleme, HDP Sözcüsü Ebru Günay, SKM Genel Sözcüsü Deniz Aktaş, HDP miletvekilleri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
GÜNAY: İKTİDARIN DERDİ BARIŞ DEĞİL SAVAŞ
HDP Sözcüsü Günay, partisinin üç aylık programı kapsamında sokak sokak mücadeleyi, barışı, özgürlüğü, adaleti ve eşitliği haykırdıklarını kaydetti. “Bir arada olmaya hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” diyen Günay, ancak barış ve demokrasi mücadelesinin barış ve adalet gelene kadar süreceğinin altını çizdi.
AKP/MHP faşist bloğunun içeride ve dışarıda ülkeyi savaş politikalarıyla büyük bir çıkmaza sürüklediğini vurgulayan Günay, buna rağmen savaş karşı mücadeleyi yürüttüklerini kaydetti. Günay, “Biz hep birlikte mücadele ederek mutlaka ama mutlaka kazanacağız. Türkiye dünya sıralamasında savaş bütçesine ayırdığı artıyor. Savaşa ayırdığınız bütçeyi sağlığa, eğitime, işe, aşa, adalete ayırın ki toplum huzur, refah ve özgürlüğe, toplum adalete kavuşsun ve yoksullar üzerindeki baskı yük dah ada azalsın. Ama dertleri o değil, dertleri savaşmak, iktidarlarını savaş üzerinden yürütmek” dedi.
Öcalan üzerindeki tecride dikkat çeken Günay, derhal kaldırılmasını istedi ve ekledi: “Evet tecrit size kazandırmayacak. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırarak barışa bir adım daha yaklaşabilirsiniz.”
KADINLARA ÇAĞRI: GELİN ADALETİ BİRLİKTE SAĞLAYALIM
Savaşın en büyük mağdurlarının kadın ve çocuklar olduğunu ifade eden Günay, kadınlara çağrı yaptı: “Gelin iktidarın savaş politikalarına karşı biz kadınları bu ülkede özgürlüğün, barışın, adaletin sağlanması için mücadele edelim.” Günay, HDP olarak barış için her koşulda mücadele ettiklerini ve bundan sonra mücadele edeceklerini vurguladı.
‘HALKLARI BİRBİRİNE KIRDIRMAYA DEVAM EDİYORLAR’
Ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, basın açıklamasını okudu. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün tarihini hatırlatan Küçükosmanoğlu, “Sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzen, dünya halklarını birbirine kırdırmaya, kan dökmeye çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor” dedi.
Milyonlarca insanın yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Küçükosmanoğlu, başta kadın ve çocukların göç ettikleri topraklarda ötekileştirilmeye, ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. Çatışmaların bedelini, çatışmaları çıkaran ve kar elde edenlerin değil, yoksulların, ezilenlerin ödediğini dile getiren Küçükosmanoğlu, “Yeni zenginler yaratmak ve ekonomik dar boğazları sermaye lehine açmak için yeni savaşların fitilleri ateşleniyor” diye konuştu.
‘BARIŞ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Bu karamsar tabloyu tersine çevirmenin tek yolunun barış için mücadele etmek olduğunun altını çizen Küçükosmanoğlu, şöyle devam etti: “Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve dünya istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun dün olduğu gibi bundan sonra da barış için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘AVUKAT AYTAÇ ÜNSAL’IN TALEPLERİNE KULAK VERİN’
Söz alan Fadime Kavak, “adil yargılanma hakkı” için ölüm orucu direnişinde hayatını kaybeden Avukat Ebru Timtik’i andı. Direnişi sürdüren Avukat Aytaç Ünsal için kritik günlerin başladığına dikkat çeken Kavak, “Bizler Ünsal’ın taleplerinin kabul edilmesini. adalet arayışında Sayın Ünsal’ın çağrılarına kulak verilmesini istiyoruz. Derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Çünkü Avukat Aytaç Ünsal yaşamalı, yaşatmalıyız” çağrısı yaptı.
Savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam ve erkek adalete karşı gerçek adalet için, halkların özgürlüğü için yaşasın #1EylülDünyaBarışGünü pic.twitter.com/k9WapUtB6j
— SKM (@SosyalistKadin) September 1, 2020
İZMİR
Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, HDP’nin yapacağı “Barış zinciri” eyleminin yasaklanması üzerine Gündoğdu Meydanı’nda açıklama yaptı.
Açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam, dünya ve Türkiye’de uygulanan savaş politikaları nedeniyle halkların açlık ve yoksulluğa sürüklendiğini belirtti.
Beyazadam, “Toplum nezdinde yaratılmak istenen ülkenin savaşla zenginleşeceği, güçleneceği algısının aksine sürdürülmek istenen savaş politikaları, ülkenin elde avuçta kalan kıt kaynak ve olanaklarının tümden yitirilmesine ve bunun yol açacağı maddi ve manevi tüm maliyetin yoksul halkın ve emekçilerin sırtına yüklenmesine neden olacaktır. Bu nedenle halklarımızın çıkarı savaş ve militarizmden değil barış ve demokrasiden yanadır. Ülkede demokrasinin yıllardır tesis edilmemesinin önündeki en büyük engel ise Kürt sorunun çözülememesidir.Kürt sorunun eşitlik temelinde barışçıl ve demokratik biçimde çözülebilmesinin öncelikli yolu ise her boyutuyla tecrit politikalarına son verilmesi, tüm özgürlüklerin önünün açılmasıdır” dedi.
Her şeye rağmen bu karanlık gidişatın durdurulabileceğini vurgulayan Beyazadam, “Bunun yolu ise eşitlik, özgürlük, adalet ve barış mücadelesinden geçiyor” diye kaydetti.
Beyazadam, “Halklar savaş değil barış istiyor” diyerek savaş politikalarına son verilmesini istedi.
Açıklamanın ardından balonlar uçuruldu.
SAMSUN
Samsun Emek Barış ve Demokrasi Güçleri ise Eğitim-Sen Şube binası önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Suat Yıldız okudu. Dünyayı büyük yıkıma sürükleyen 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı üzerinden 81 yıl geçmesine rağmen hala savaş politikalarının sürdürüldüğünü belirten Yıldız, “Emperyalist, gerici güçler aynı amaçlar ile sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar” dedi.
Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, bir arada yaşama irademizi de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar.
“Gerek savaşların/çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor.
Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz. Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var!”
AMED
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Koşuyolu İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı.
Eyleme HDP milletvekilleri Murat Çepni ile Garo Paylan da katıldı. Açıklama yapan Dönem Sözcüsü Doğan Hatun, yıllardır süren çatışmalar nedeniyle binlerce insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattı, “artık silahlar susmalı” dedi.
Kürt sorununda çatışma ve şiddet politikaları başta olmak üzere Suriye, Irak, Libya’da gerçekleştirilen sınır dışı operasyonlarla halkların tehdit altında olduğunu ifade eden Hatun, “Bu ülkenin işçilerin, kamu emekçileri, hekimleri, mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz. Sınırları içinde yaşayan farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Hayatın her alanında artık savaş ve karşıtlaştıran dilden vazgeçilmesini istiyoruz. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve dünya istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun, dün olduğu gibi bundan sonra da barıştan yana tavır almaya, barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, savaştan bütün toplumların etkilendiğini, bu nedenle ortak paydanın barış olması gerektiğini söyledi, “Barışın egemen olduğu bir dünya diliyoruz” dedi.
‘SAVAŞ KAYBETTİRİYOR’
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da AKP ve MHP iktidarının dünyanın her yerinde savaş politikaları yürüttüğüne dikkat çekerek, savaş politikalarının herkese kaybettirdiğini söyledi. Paylan, şöyle konuştu: “Hem huzurumu kaybediyoruz hem refahımızı kaybediyoruz. Çünkü savaş, yoksulluktur, işsizliktir sefalettir, felakettir. Tüm bunlardan kartalmak için hem ülkemizde hem bölgemizde barışı savunmak birincil görevimizdir. Bu anlamda hep beraber bütün barış sevdalıları olarak, savaş tamtamları çalanlara karşı barışın sesini çok daha güçlü bir şekilde yükseltmeliyiz. Hep beraber bijî aşitî diyelim. Yaşasın barış diyelim” ifadelerini kullandı.
Açıklama ardından “Savaşa geçit vermeyeceğiz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Bijî aşitî” sloganları atan grup, anıt önüne karanfil bıraktı.