Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eş Başkanı Ebid Hamid El Mihbaş, BM’nin açıkladığı savaş suçları raporunun yeterli olmadığını, BM’nin harekete geçerek Türkiye’den hesap sorması gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Soruşturmalar Komitesi tarafından 14 Eylül günü Suriye’deki çatışmalı ortama ilişkin bir rapor açıklanarak, İnsan Hakları Meclisi’ne sunuldu. Çoğunluğu Türkiye denetimindeki çete gruplarının yaptığı ihlaller ve savaş suçlarının yer aldığı rapora dair değerlendirmelerde bulunan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eş Başkanı Ebid Hamid El Mihbaş, BM’nin rapor için harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
‘TÜRKİYE SORUMLU TUTULMALI’
İşlenen suçların saymakla bitmeyeceğini kaydeden El Mihbaş, uluslararası kamuoyunun bu suçlara sessiz kalarak suça ortak olduğunu vurguladı. Sözde ‘Suriye Milli Ordusu’ çetelerinin Türk devletinden talimat aldığına işaret eden El Mihbaş, “İşlenen suçları Türk devleti koordine etti. Uluslararası alanda Türk devleti bu suçlardan sorumlu tutulmalıdır” dedi.
‘HESAP SORULMALI’
Hukuk kurumlarına çağrı yapan El Mihbaş, raporun içeriğinde yer alan suçlar için dava açılmasını istedi. Suçtan zarar gören sivillerin de davalara müdahil olmasını isteyen El Mihbaş, herkesin hukuk önünde bir hak mücadelesi vermesi gerektiğini sözlerine ekledi. Raporun yeterli olmadığının altını çizen El Mihbaş, “Bu rapor işlenen suçları sadece hatırlatmıştır. Bunu yaptıkları için de teşekkür ederiz ancak bunu yapmak yetmez. Bu raporda bahsedilen suçların muhatabı halkımız olmuştur. Bunların hesabını sormak gerekir” şeklinde konuştu.
‘HUKUKİ VE AHLAKİ SORUMLULUK DOĞDU’
Uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştiren El Mihbaş, bölgedeki insan hakları ihlallerine karşı bir duyarlılığın geliştirilemediğini belirtti. Raporun ardından hukuki ve ahlaki anlamda sorumluluğun doğduğunu söyleyen El Mihbaş, “BM, Kuzey ve Doğu Suriye halklarına karşı sorumluluğunu yerine getirmelidir. Efrîn, Serêkaniyê, Bab, Cerablus, Ezaz, Girê Spî gibi Türk devletinin işgali altında bulunan yerlerde işlenen suçlar için Türk devletinden hesap sormalıdır” değerlendirmesinde bulundu.