Paris katliamına ilişkin açıklama yapan KBDH Genel Konseyi, katliam Fransız tetikçi eliyle gerçekleşse de faşist Türk devleti ve MİT ortaklığıyla planlandığını kaydetti. Mücadeleyi yükseltmenin Emine Kara, Mîr Perwer, Abdurrahman Kızıl’a karşı görev ve sorumluluk olduğunun altını çizen KBDH Genel Konseyi, “Genç, işçi, işsiz, ev emekçisi kadınlar, çağrımız sizedir: güçlerinizi, iradenizi, eyleminizi ve cüretinizi, Kadınların Birleşik Devrim Hareketi saflarında, onun milislerinde birleştirin” çağrısı yaptı.
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) Genel Konseyi, Paris katliamına ilişkin açıklama yaptı. Faşist Türk devletinin Fransa devletinin desteğiyle Paris’te on yıl aradan sonra yeni bir katliam gerçekleştirdiği kaydedilen açıklamada, “KCK yürütme konseyi üyesi Emine Kara ile birlikte üç Kürt yurtseveri bu katliamda ölümsüzleşti. Katliamda ölümsüzleşen Emine Kara (Evîn Goyî) yoldaşı, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ı anıyor; yoldaşlarına, dostlarına, Kürt halkına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bu katliam; Kürt kadın hareketine, Kürt ulusal özgürlük mücadelesine dönük yürürlükte olan ‘çöktürme’ konseptinin devamıdır. Bu katliam Kürdistan özgürlük mücadelesinin öncü kadınlarınadır. Konseptin uygulayıcısı faşist Türk devleti olsa da, bu planın destekçileri emperyalist, kapitalist devletlerdir” denildi.
‘FAŞİST TÜRK DEVLETİ VE MİT ORTAKLIĞIYLA PLANLANIYOR’
Fransız burjuva devletinin de bu katliama ortak olduğunun altı çizilen açıklama şöyle devam etti: “Fransız polisinin tetikçiye ilişkin kamuoyunda oluşturmaya çalıştığı algı katillerin gizlenmesi içindir. Fransız burjuva devleti, Sakine Cansız,
Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinde olduğu gibi faşist Türk devletiyle işbirliğini gizlemeye çalışıyor. Katliam, Fransız ırkçı tetikçi eliyle işlenmiş olsa da, faşist Türk devleti ve MİT ortaklığıyla planlandığı açıktır.
Faşist Türk devleti; yaşadığı derin ekonomik ve yönetme krizinden çıkabilmek için, Kürt özgürlük mücadelesini yok etmeyi, onun öncülerini ezmeyi tek kurtuluş olarak görüyor. Bu amaçla; politik, ideolojik kuşatma saldırılarıyla birlikte, soykırım, katliam, baskı, zulüm ve işgal planlarını bir arada sürdürüyor. Buna rağmen Kürt halkının, Kürt kadınların özgürlük isteği, mücadelesini yok edemiyor. Paris katliamının ardından Fransa sokaklarını kuşatan Kürt halkı öfkesi, isyanı ve direnişiyle faşizmin suratına koca bir tokat olup ona bu gerçeği bir kere daha gösterdi.
‘HALKLAR, KADINLAR, GENÇLER ÖZSAVUNMASINI BÜYÜTEREK DİRENİYOR’
Faşist Türk devleti; NATO desteğiyle Medya Savunma Alanlarında birleşik devrim gerillamıza karşı, taktik nükleer silahlar, kimyasal silahlar ve türlü alçak yöntemlerle savaş suçu işliyor. Gerillamızın özgürlük mücadelesine yüksek bağlılığı, işgalcilere olan büyük öfkesi, yüksek savaş tekniği ve taktikleri sayesinde faşizme darbeler vuruyor. Zap, Avaşîn, Metîna alanlarını faşizme dar ediyor. Bunun sonucudur ki, işgalciler Zap alanında bazı bölgelerden geri çekilmek zorunda kaldı. Gerilla, Başûrdan Bakûra tüm cephelerde direniyor. Faşist türk Devleti; halkçı, kadın özgürlükçü Rojava devrimini politik, ideolojik olarak kuşatıp, askeri işgal saldırılarıyla yok etmek istiyor. Devrimin savunma gücü QSD-YPG-YPJ öncülüğünde halklar, kadınlar, gençler özsavunmasını büyüterek direniyor.
Kürt halkı; Bakûr’da özel savaş yöntemleriyle, faşist devlet terörüyle kuşatılıyor. Faşist baskı ve zulme rağmen Kürt halkı, özgürlük taleplerinden; kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesinden, kadın devrimi çizgilerinden vazgeçmiyor. Yurtsever ve devrimci tutsaklar zindanlarda teslimiyet dayatmalara karşı onurlu yaşam için direniyor. Faşist Türk devleti, Kürt halkına dönük soykırımcı, topyekün savaş planlarından sonuç alamadığı için Paris Katliamını gerçekleştirdi.
‘KBDH SAFLARINDA, O’NUN MİLİSLERİNDE BİRLEŞTİRİN’
Faşist Türk devletinden Paris katliamının hesabını sormak devrimci, antifaşist, ilerici, tüm kuvvetlerin omuzlarındaki görevdir. Faşizmin saldırılarına karşı safları sıklaştırıp örgütlüklerimizi büyütüp, kent kent, mahalle mahalle sokaklarda mücadeleyi büyütmek insan kalmanın, onurunu korumanın gereğidir/zorunluluğudur. Bu, Emine Kara, Mîr Perwer, Abdurrahman Kızıl’a karşı görev ve sorumluluktur. Genç, işçi, işsiz, ev emekçisi kadınlar, çağrımız sizedir: güçlerinizi, iradenizi, eyleminizi ve cüretinizi, Kadınların Birleşik Devrim Hareketi saflarında, onun milislerinde birleştirin.
‘FAŞİZMİ VE ERKEK EGEMENLİĞİNİ YIKACAĞIZ’
Faşizme karşı birleşik devrim mücadelesini büyütelim. Biz, Faşizmi yerle bir edemezsek o tüm insanlığın, halkların, kadınların, gençlerin geleceğini, onurunu ve umutlarını yerle bir edecektir. Kadınların Birleşik Devrim Hareketi olarak; şehit düşen yoldaşlarımız şahsında, faşist, cinsiyetçi, ırkçı Türk devletine karşı her alanda mücadelemizi büyüteceğimizi, savaşımımızı yükselteceğimizi haykırıyoruz. Saraların, Eminelerin, Nagihanların ömürlerini adadıkları kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin sürdürücüleri olarak faşizmi, erkek egemenliğini yıkana kadar zafer yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Emine Kara yoldaş ölümsüzdür! Faşizmi ve erkek egemenliğini yıkacağız, özgürlüğümüzü kazanacağız. İleri. Daha ileri.”