Erkek egemen emperyalist, kapitalist Avrupa iktidarlarının, sınıf ve cins çelişkilerini derinleştiren 2023 yılının saldırı politikalarının verilerini şöyle sıralayabiliriz.
NATO silahlanmaya devam kararı aldı. Hollanda ve İsviçre seçimlerde ırkçı, faşist partilerle sağa kaydı. Avusturya, İtalya, İsveç, Sırbistan gibi ülkelerde politik sığınmacılar Türkiye’ye iade edilmek istendi. Almanya’da sınır dışı edilen sığınmacı sayısı arttı. Hollanda, Almanya, Fransa gibi ülkeler Filistin mücadelesini destekleyen, sembollerini taşıyanlara para ve hapis cezası yağdırdı. Fransa’da kadınları etkileyen aile bileşimi hakları sınırlandırıldı. Avrupa istatistiklerinde yoksullaşmanın en fazla kadınları etkilediği belirtildi. Sadece Almanya’da 2023 yılında 180 civarında kadın cinayeti, Avrupa düzeyinde ise kadın cinayetleri kadın kırımı boyutunu aldı.
Sermaye sınıfının tüm bu saldırılarına karşı cins ve sınıf mücadelesi, antiemperyalist, antifaşist mücadele, kadınların, işçi ve emekçilerin grevleri, savaş karşıtlığı eylemleriyle karşılık buldu.
Türkiye ve Kürdistan’da ise cumhuriyetin kanlı 100. yılı kutlandı. Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Rumların, Alevilerin, kadınların katledildiği bir tarihti kutlanan. Türk burjuvazisi, sömürgeci, faşist kanlı iktidarlarından güç alarak 2015’ten bu yana çöktürme stratejisini uygulamaya soktu. Bu strateji ile ayağa kalkan kadınlara, devrimci, sosyalist, yurtseverlere tek dil, tek din, tek bayrak, tek cins gericiliği dayatıldı. Toplumdaki erkekleri saflaştırarak kadın ve LGBTİ+ hareketi karşısında erkek gericiliğini dikti. Rojava ve Güney Kürdistan’da dronlar, insansız hava uçakları ile tetikçisi olmayan, yargılanmayan teknik araçlar ile katliamlar gerçekleştirdi. Kürt halk önderlerini itibarsızlaştırdı, tecrit etti. Hapishanelerde devrimci, komünistleri, Kürt hareketini teslim almaya çalıştı.
Görüldüğü gibi faşist burjuvazi her türlü zor araçlarıyla dört bir koldan politik, İslamcı, gerici, erkek eğmen iktidarını kadınların, halklarımızın etrafında örüyor.
Önümüzdeki dönemi, hem Avrupa’da hem de Türkiye ve Kürdistan’da kadın özgürlük mücadelesini büyütmek için kazanmalıyız. Bunun için bir yıllık örgütsel strateji planları hazırlamalıyız. Kadın hareketinin politik başlıklarında sürükleyici, öncü olmalıyız. Yeni kadın kuvvetlerini kadın özgürlük davasına kazanmanın planlarını yaparak ilerlemeliyiz. Ev ziyaretleri, kadın etkinlileri ile tanıştığımız kadınları bir arada tutacağımız örgütlü hale getireceğimiz, süreklileşmiş araçları devreye sokmalıyız. Politik gündemlerle kampanyalar örgütleyerek hem erkek egemen iktidarların kapılarına dayanmalı, hem de kadınlarda cins bilincini kitleselleştirmeliyiz.
Paris’te Sakine Cansız, Evin Goyin yoldaşları, Berlin’de Roza Lüksemburg ve komünist önderleri anmalı, yürüyüş ve etkinlikleri sahiplenmeliyiz. 2024 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadın grevini, üretimden gelen gücü açığa çıkartacak güçte planlar yapmalıyız.
Yeni bir yılı kazanma iradesiyle!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 22 Aralık 2023 tarihli Sosyalist Kadın köşesi