Koronavirüs salgınından dolayı sokaklardan dijitale taşınan 5. Küresel İklim Grevi başladı. Sıfır Gelecek ve Friday for Future Türkiye, karar alıcılara bilimin ardında birleşme çağrısı yaparken, sanatçılar da koronavirüsün iklim krizinin hızla çekilmiş bir filmi olarak değerlendirdi ve iklim için harekete geçme çağrısı yaptı.
Küresel İklim Krizi’nin 5.’si koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle, sokaklardan dijitale taşındı. Grevin ilk günü sosyal medya hesapları üzerinden yapılan basın açıklamasıyla başladı. Friday for Future (FfF) Türkiye adına basın metnini iklim aktivisleri Atlas Sarrafoğlu ve Selin Gören okudu.
Salgından dolayı grevlerini dijitale taşıdıklarını hatırlatan Atlas Sarrafoğlu, “Okulda değil evdeyiz ve ‘Bu evde iklim grevi var.’ Arkadaşlar, geleceğe hoş geldiniz. Salgın hastalıkların, savaşların, göçlerin, insan hakları ihlallerinin olduğu geleceğe hoş geldiniz. Bu kötülüklerin bizden çok uzakta olan bir şehir ya da ülkede yaşanmadığı geleceğe hoş geldiniz. Teknolojimizin, ilaçlarımızın ve paramızın bizi koruyamayacağı geleceğe hoş geldiniz” dedi.
SARRAFOĞLU: BİLİME VE GENÇLERE KULAK VERİN
Daha önce hiçbir canlı türünün dünya üzerindeki diğer canlı türlerini bu denli etkilemediğinin altını çizen Sarrafoğlu, insanların çok tüketmekten korkmadığını, bir sonraki kuşağı düşünmediğini kaydeden Sarrafoğlu, “Gezegene verdiği zararı düşünmeden kullanılan petrol ile nereye gideceği umursanmayan plastiklerle, zehir kusan fabrikalarla, kocaman gökdelenlerin içinde yapılmasına karar verilen şeyler… Suyun, toprağın ve ağacın öneminin öğretilmediği zamanlardan kalan şeyler. Şimdi bizim de aynı şeyleri tekrarlamamızı bekliyorlar. Ama artık ne o kadar bolca kaynak var, ne de rahat bir şekilde gözümüzü kapayarak işimizi yapabileceğimiz bir dünya. Bu durum bizi umutsuz yapıyor mu? Hayır! Çünkü umutsuz olmak için çok geç” diye konuştu. “Bilime ve gençlere kulak verin! İçinde kalmak zorunda olduğumuz evimizdeki, yani gezegenimizdeki yangını söndürelim” ifadelerini kullandı Sarrafoğlu ve ekledi: “Biz değilsek kim, şimdi değilse ne zaman?”
GÖREN: BİLİMİN ARKASINDA BİRLEŞMENİZİ İSTİYORUZ
Karar alıcılara seslenen Selin Gören de “Biz sizin sözünüzü dinliyoruz ve evde kalıyoruz” dedi. Aynı hasasiyetin “büyükler” tarafından da gerçekleşmesini isteyen Gören, “Biz gençler de siz büyüklerden, çaresiz kaldığınız zamanlarda bilimin ardında birleştiğiniz gibi, iklim krizini durdurmak için de bilimin arkasında birleşmenizi istiyoruz” dedi.
SARRAFOĞLU: KORANVİRÜS İNSANLIĞIN KONFORDAN NASIL UZAKLAŞMAYI BECEREBİLDİĞİNİ GÖSTERDİ
Sıfır Gelecek’in açıklamasını ise Nil Sarrafoğlu ve Rana Yılmaz okudu. Koronavirüs salgınına karşı dünyanın geç de olsa verdiği cevabın, insanlığın bilinen ve alışılan konfordan hızlıca uzaklaşmayı becerebildiğini gösterdiğini kaydeden Sarrafoğlu, “Aynısının iklim krizine karşı da yapılabileceğini kanıtlıyor. Çünkü mevzubahis acil eylem ise iklim krizinin çözümü de bunu, hem de çok çok uzun bir zamandır gerektiriyor” dedi. Sarrafoğlu, şöyle devam etti: “Neden mi? Gezegen alarm veriyor. Yazın Amazonlarda, Avrupa’da, Rusya’da dev yangınlara şahit olduk. Grönland’da rekor buzul erimeleri gerçekleşiyor. Orman yangınları güney yarı kürede yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte Avustralya kıtasına yayıldı. Bu korkunç yangınlarda 2 milyar canlı öldü, 113 canlı türü yok olma tehdidi altında kaldı. Antarktika tarihinde ilk kez 20 derecenin üzerinde bir sıcaklığı gördü. Bilim insanları okyanus akıntılarında sıcaklık değişimi kaynaklı akıntı hızı değişimleri olduğunu açıkladılar. Bunlar son 7-8 ay içerisinde iklim değişimi kaynaklı olarak şahit olduğumuz krizler. Bir de bunlara ekolojik yıkımla el ele giden ekonomik krizleri ve savaşları eklemek gerekiyor. Şimdi de koronavirüs salgını.”
YILMAZ: ARTIK HAREKETE GEÇİN, İKLİMİ DEĞİL SİSTEMİ DEĞİŞTİR
Rana Yılmaz ise iklim krizinin tüm diğer krizleri aşan ve her birini içeren çok daha büyük bir kriz olduğunun altını çizdi. Krizin durdurulabileceğini kaydeden Yılmaz, şu uyarılarda bulunda: “Devletler şirketleri değil tüm insanlığın çıkarlarını, doğanın ve ekosistemlerin bütünlüğünü korumalı. Ülkeler, şehirler daha fazla gecikmeden ‘iklim acil durumu’ ilan etmeli ve somut adımlar atmalı. Fosil yakıtlar hemen tamamen terk edilmeli, yenilenebilir kaynaklara geçilmeli ve karbon salımı sıfırlanmalı. Fosil yakıt sektörlerinde çalışanlara istihdam sağlayan adil dönüşüm planlanmalı. Türkiye Paris Anlaşması’nı onaylamalı ve Türkiye dahil tüm devletlerulusal niyet beyanlarını iklim krizinin ciddiyeti ölçüsünde güncellenmeli.Gezegen alarm verirken kaybedecek tek bir saniyemiz dahi yok. Artık harekete geçin. İklimi değil sistemi değiştir. İklim adaleti hemen şimdi.”
MADRA: KORONAVİRÜS HIZLI ÇEKİLMİŞ BİR FİLMİ GİBİ İKLİM KRİZİNİN
Basın metinlerinin okunmasının ardından, serbest kürsüyle devam etti. İlk sözü Açık Radyo kurucularından akademisyen Ömer Madra aldı. Koronavirüsle mücadele sürerken, dijital iklim grevinin son derece iyi örgütlendiğini dile getiren Madra, iktidarların ve devlet liderlerinin gençlerin çağrısına yanıt vermediğini belirtti. Madra, “Koronavirüs salgını hızlı çekilmiş bir filmi gibi iklim krizinin. Her ikisi de kollektif eylem gerektiriyor” dedi.
FIRAT: İKLİM İÇİN HAREKETE GEÇMENİN TAM ZAMANI
Sanatçı Mert Fırat ise yaptığı konuşmada, içilen geçilen süreçte hayal edilemeyen bir etkinin yaratıldığını dile getirdi. İklim için mücadele eden gençlerin sürekil eylemlerle yaşanacakları anlattıklarını, sanatçıların da belli mecralarda dile getirmeye çalıştıklarını söyleyen Fırat, zor gibi görünsede 2030 hedefinin gerçekleşeceğini kaydetti. “Bir gecede herşey dönüşebiliyor, bir gecede dünyayı örgütleyebiliyoruz” diyen Fırat, örgütlenmenin kötü olarak algılandığını ancak örgütlenmeden hakların korunması için ayakta durulamayacağını kaydeti. Ağır bedeller ödendiğine dikkat çeket Fırat, “Ödediğimiz bu ağır bedellerin unutulmaz bir karşılığı olmalı. Ya gerçekten iklim için, küresel ısınma için harekete geçmenin tam zamanı” dedi.
‘İNSANLIK ADINA VERİLMİŞ NADİR FIRSATI DEĞERLENDİRELİM’
Fırat, devletlere Paris İklim Anlaşması’na uyma çağrısı yaparken, fosil yakıt tüketiminin önemine dikkat çekti. Koronavirüs salgınına işaret eden Fırat, “Bu böyle sert iktidarların yöneteciği bir problem değil, kollektif aşacağımız bir süreçten geçeğiz. O yüzden de bu kolektiviteye inanmak, birlikte hareket etmek, bütün vardaşlarımzla,doğadaki bütün canlılarla aslında bir olduğmuz anlayıp, öyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunun da insanlık adına verilmiş nadir fırsatlardan olduğunu düşünüyorum” ifadesini kulandı.
Mor ve Ötesi grubundan Kerem Kabadayı da “20 yıl öncesine baktığımızda toplumsal hareketlerde, ya da muhalefete kompartmana ayrılmış kategoriler görülebiliyordu” dedi. Farklı farklı hereketlerin dönem dönem birleşip, dönem dönem ayrı mücadele ettiğini söyleyen Kabadayı, ancak daha sonra farklı tüm hareketleri merkeze eden bir mücadele başladığını kaydetti.
KABADAYI: YAŞANANLAR KİTLESEL BİR MUHALEFETİ ORTAYA ÇIKARDI
Kabadayı, neoliberal politikaları merkezine alan yönetimlerin iklim krizine karşı mücadele yürütmediğini altını çizdi. İklim değişikliğiyle ilgili belli bir yere kadar gelen hassasiyetinin de son 2-3 yıl içerisinde gelişmiş kapitalist ülkelerin denetiminde gerilemeye başladığını ve iklim grevini ortaya çıkaran kitlesel bir muhalefet hareketinin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten Kabadayı, “Geçen zaman içinde örgütlenme, eylemlilik teknikleri ve sesimizi duyurmanın farklı yollarını öğrenerek ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
5.’si gerçekleşen Küresel İklim Grevi, dijital ortamda açıklamalarla sürüyor.
(ETHA)